Malzeme,servis hizmeti,görsel dekorasyon,fiziki lokasyon,ambiyans ve atmosferin en iyi ve en kalitelisini,ünlü şefler ve özel menüler ile sunan tabi ki pahalı mekanlara kategorik olarak gastronomi literatüründe,"Fine Dining" deniliyor.İstanbul gibi bir metropol de böyle mekanların olmaması kaçınılmaz.Şahsen Güngören veya Fatih'te ki kebapçılarıma bunların hiç birini değişmesemde,creme de la creme tabaka için karın doyurmaktan ziyade sosyalleşmek için bu mekanlar gerekli.Aynı zamanda statü sunduğu için buralarda olmak ve görülmek bazıları için çok önemli.Etkilemek istediğiniz misafiriniz için çok münasip mekanlar.Tabi ki bir o kadar da turistik yerler.Bunlardan ilki Sunset,Ulus'ta hemen Ulus Parkın alt tarafında yer alıyor.Muhteşem bir boğaz panoraması var.Grill,Sushi ve Bar olarak,1994 senesinden beri hizmet veriyor.Beyaz Türklerle beraber son zamanlarda burayı keşfeden muhafazakar burjuvazi namzetlerinin de gözdesi.İş yemekleri veya yabancı bir misafire "burasıda var" diye göstermek harici çekilir bir mekan değil.Önden gelen zeytin yağı,beğendi,et ve sakızlı muhallebi güzeldi ama antre sıcak domates sosu,etin sosu,nar suyu ve Türk kahvesi idare etmekten dahi muaf,basbayağı kötüydü.
Bunlardan ikincisi olan Chilai,Bebek'te,yalıdan dönüştürülen bir mekan.Angel Balık lokantaları ile aynı gruba ait.Çok ciddi ve maliyetli bir yatırım ile hayata geçirildi.İçerisinde sanat galerisi dahi var.İç dekorasyonu lüks bir otelin lobisini andırıyor.Maalesef ruhsuz bir mekan.Menüsünde kurbağa bacağı,domuz yağı ve/veya eti ile yapılmış yemekler,balık,salatalar,burgerler ve steak var.Barı ile iddialı.Daha çok piyasa yapmak isteyen yeni yetmeler,turistler,avatar gibi gezen hatunlar geliyorlar.Sunset gibi oturmuş bir yer değil.Boğaz hemen yanı başınızdan akıp gidiyor.İskelede oturursanız muhteşem manzara sizi büyüleyecektir.Müzikleri çok iyi.Zaten geceden sonra gece klubü konseptine dikey geçiş yapıyorlar.Benim yediğim burger,eti,sosları ve soğan halkaları ile türünün iyi örneklerindendi.Dondurmalı tatlıda vasatın üzerindeydi.