ET VE TAVUK DÖNERDE 2 AYRI LEZZET-FİORİ VE ByBEYAZ...

  Fiori,Fındıkzade'den,Vatan caddesine inerken hemen sağda çok küçük ve şirin bir dükkan.Sadece et döner yapıyor ve bunu ekmek ve pide arası,lavaş dürüm ve porsiyon olarak servis ediyor.Mekanın fiziki özellikleri ile ters orantıda bir lezzeti var.Benim diyen dönercide bu tadı yakalamanız çok zor.Her köşe başında döner satan bir yer olmasına rağmen hakkı ve layıkı ile döner yapan yerler konusunda İstanbul maalesef çok fakir.Hele bir Ankara'nın yanına dahi yaklaşamaz.Zaten İstanbul'da iyi döner yapan ve aslı astarı bir düzineyi bile geçmeyecek yerlerde, İstanbul üzeri ama Ankara altı kalite ve lezzette döner yaparlar.Fiori işte bu parmakla sayılı yerler arasında kesinlikle bulunur.Etin yumuşaklığı,yağ oranı,pişirilmesi gibi faktörlerin hepsinden geçer not alır.Ustası da Niğdeli olduğu için Niğde gazozu bulunduruyor.Başkaları bu gazoz ile sevse de benim favorim açık güzel bir ayrandır ama o da burada yok.Kapalı kutu ayran ile mecburen idare ediyoruz.Fiyatlar derseniz büfe fiyatları ve gayet uygun.Tabi o dandik dönerciler ile kıyaslamamak kaydı ile.

  ByBeyaz,Eyüp,Mahmutpaşa ve Beşyüzevler de şubesi bulunan ve üretimini merkezden,tek bir noktadan gerçekleştiren bir döner firması.Tavuk döner artık maalesef çok ayağa düşmüş ve insanların yemekten imtina ettiği,sağlıksız ve lezzetsiz bir imajı olan ve sadece fiyat rekabeti yapılabilen bir ürün oldu.ByBeyaz bu durumu değiştirmek ve tavuk dönere yeniden iade-i itibar yapabilmek gibi ciddi ve külfetli bir misyon edinmiş kendisine.Bir vesile ile üretimlerini gezdim ve yaptıkları hatırı sayılır yatırım ile bunu sözde değil,özde dert ve gaye edindiklerini gördüm.Yeni gıda yönetmeliğinin şart koştuğu ve yakın zamanda,bakanılığın tüm üreticilerden talep edecekleri kriterleri şimdiden uygulamaya başlamışlar.ByBeyaz'ın kendi şubelerinde yaptığı tavuk dönerinin iki mühim farkı var.Biri Bodrum usulü sebzeli olması,diğeri ise özel bir sos kullanmaları.Bu sayede lezzet farklı olduğu kadar çokta lezzetli.Benim tercih ettiğim soslu dürüm ve açık ayran bileşimi çok başarılı ve uyumlu.Fiyatlar her bütçeye uygun.Size yakın şubelerden birine uğrayarak bu lezzetten mahrum kalmayın derim.Benim yediğim Eyüp şubesi,Eyüp camisinden sağ yukarı çıkan yaya yolu üzerinde bulunuyor.

EVİTA MANGALBAŞI

  Evita Mangalbaşı,bizim gittiğimiz zamanlarda Avcılar sahilde bulunuyordu.Ama daha sonra İBB, sahilde ki diğer mekanlarla beraber,burasını da  yasal olmama sebebi ile yıktı.Mekan şimdi Firuzköy göl kenarında ki yerlerinde hizmete devam ediyor.Esasen çok eskilerde burası mantıcı olarak geçerdi.Daha sonra mangal ve bar olarak konsept değiştirdi.Burasının en önemli özelliği,her biri münferit ve müstakil olan ahşap kamelyalar da aileniz veya misafirleriniz ile kimseye karışmadan özel olarak kendi aranızda olabilmeniz.Üstelik kamelyaların hepsinde de LCD TV ve masa ortalarında mangal var.Kırmızı veya beyaz etinizi kilo olarak seçiyor ve ister kendiniz,isterseniz ise garson yardımı ile gözünüzün önünde pişiriyorsunuz.Eski yerine yetişmemiş olsanız dahi göl manzaralı,yeşillikler içinde ki mevcut yerine gönül rahatlığı ile gidebilirsiniz.Buranın ortasında birde havuz var.Mekan içkili olsa da siz kendi kamelyanızda dilediğiniz gibi yemeğinizi yiyebilirsiniz.Fiyatlar öyle ekonomik değil.Netice olarak burası sadece karın doyurmak için değil keyif odaklı bir yer ve fiyatlarda bu tarz yerler ile mukayese edildiğinde çok değil.

BURASI MEVCUT GÖL MANZARALI YER

BİZİM MUTFAK LOKANTASI-BİR GELENEĞİN İHYASI

 

Bizim Mutfak Lokantası,Sirkeci'de tarihi Sümerbank binasının köşesinde,geleneksel esnaf lokantası kültürünün yaşatılması adına,ticari kaygılardan azade,bir sosyal sorumluluk projesi olarak,Ülker grubu tarafından kurulmuş çok özel bir mekan.Ülker'in yine bir çoğu kendi markalı,kaliteli ürünleri ile hazırladığı,25 çeşit sıcak yemek,4 çeşit zeytinyağlı,4 çeşit salata ve 6 çeşit tatlıdan müteşekkil menü günlük olarak hazırlanıyor.Ayrıca sabahları kahvaltı ve poğaça çeşitleri de var.Fiyatlar çok ekonomik.Yani son dönemde yaygınlaştığı üzere şık dekorasyonlu,kazık fiyatlı esnaf lokantası profilinden çok uzak ve ayrı bir yer burası.Kişi başı 15 TL'ye dört başı mamur,mükellef bir ziyafet çekebilirsiniz kendinize.Her kesimden,çok çeşitli bir müşteri skalası,her öğün sıraya girerek,self servis olarak yemeklerini seçiyor.Bölge zaten İstanbul'un kalbi ama yolunuz düşmüyorsa dahi,burası için bilhassa gelme zahmetinize değecektir. Ülker'e bu hizmetinden ötürü teşekkürü bir borç bilir,inşallah bu konseptin zincirleşerek devamını dilerim.

 

VIRGINA ANGUS-EL KADAR DÜKKAN,DÜNYA KADAR LEZZ"ET"

Virginia Angus,Eminönü-Mercan'da,haliç sahilde ki,Süleymaniye Camisi tabelasından yukarı çıkarken yolun bitiminde solda bulunan katlı otoparkın tam arkasında,küçücük bir et dükkanı.Hem kasap,hem de restaurant olarak hizmet veren ve daha çok lüks lokasyonlarda konumlanmış muadillerine göre metraj ve fiyat olarak çok mütevazi kalsa da,lezzet olarak onlardan fazlası olup aşağısı olmayan bir mekan maşallah.Bir kere en büyük farklılıkları ve artıları angus eti üretimini bizzat Sakarya/Serdivan'da ki çiftliklerinde kendileri yapıyor olmaları.Etleri özel çapraz döküm ızgarada,meşe odunu kömür ateşinde pişiriyorlar.Etler ızgarada evvela önlü,arkalı mühürleniyor ve içlerinde kendi öz sularını muhafaza ederek,isteğe göre 7-12 dakika arası pişiriliyor.Böylece etin posasını değil canlısını yiyebiliyorsunuz.Biz atıştırmalık füme et ile Bismillah dedik.Mübalağasız bu tür arasında yediğimin en iyisiydi.Çok kuru değildi ama etin tütsülenmiş füme tadını da çok iyi alabiliyorsunuz.Yine tadımlık olarak sucuk yedik ki bir Kayserili olarak özel ilgi alanıma giren sucukta muhteşemdi.Bizim oraların baharat ve sarımsak baskın tadına benzemese de,kendi klasmanında gayet başarılı bir performans sergiledi.Şimdiden şehrin en iyi burgercisi olmak gibi bir iddia taşıyan mekanda sıra geldi,kendi adları ile servis ettikleri burgere.Burgerleri 120g,200g ve 240g olmak üzere sizin tercihinize göre yapıyorlar.İçinde dana füme,karamelize soğan ve duble burger peyniri var.Yanında yine mühim bir detay olarak ev tipi patates kızartması ile yiyorsunuz.Tek itirazım böyle bir etin,pastane tarzı tatlı bir ekmek ile sunuluyor olmasına.Bu konuda muhakkak bir ar-ge yaparak ideal ekmeği ivedi olarak bulmaları çok isabetli olur.İçecek olarak,Eker ayranı,hemde şişeli olanını menüye koymuşlar ki bu çok şık bir hareket olmuş. Etperver bir zat iseniz tezden buraya uğrayınız.Size bilhassa "Şefe Teslim" menüsünü seçmenizi ve buradan mutluluk ile ayrılmanızı salık veriyorum:)Haa dahada gözünüz kalırsa ve evde uygun döküm tava veya ızgaranız varsa,eve kasap kısmından ette alın ama eğer gerekli olan tertibatınız yoksa hiç eti alıp boşuna murdar etmeyin.Gelin canınız çektikçe burada afiyet ile yiyin....

KARAKÖY GÜLLÜOĞLU BAKLAVALARI-BAKLAVA MABEDİ

Karaköy Güllüoğlu baklavaları artık İstanbul'da her semtte gördüğümüz diğer Güllüoğlu baklavalarının da çıkış noktası,esasen baba ocağı. Nejat ve Faruk Güllüoğlu kardeşler buradan ayrılarak,kendi isimleri ile yaygın olan baklavacıları açmışlar.Nadir Güllüoğlu ise hala Karaköy'de başlangıç yerlerinde bayrağı dalgalandırmaya devam ediyor.Buranın Karaköy haricinde hiç bir yerde şubesi yoktur.Lezzet olarak ise hakikaten diğer baklavacı ve Güllüoğlu'ları ile arasında bariz ve fahiş bir fark vardır.Tere yağı,hamurun inceliği,fıstık burada her şey mükemmeldir ve ince bir ustalığın eseridir.Baklavalar daha vitrinde kendini belli eder,altın sarısı eski ustaların tabiri ile 24 ayar rengi vardır.Öyle çok şerbetli olup,şerbet altına akmamıştır.Sonra tabağınızda servis edildiğinde çatalı batırınca bir hışırtı duyarsınız,bu iyi piştiğinin ve inceliğinin emaresidir.Ağzınıza götürürken ise sadece mis gibi tereyağ ve fıstık kokusu gelir.Ağzınızda hemen dağılır,damağınıza harikulade bir rayiha bırakır ve asla midenizi yakmaz.İçeri girersiniz ve self servis olarak siparişinizi verirsiniz.Sonra taburelerde afiyetle baklavalarınızı yersiniz.Burası artık bir İstanbul klasiğidir.Özellikle misafirlerinizi böyle yerlere götürmenizi ve gerçek Türk lezzetleri ile tanıştırmanızı salık veririm.Çıkışta eve paket yaptırmayı unutmayın.